Bir Interrail Macerası - İspanya - Barcelona Kazan, Ben Kepçe (2)

Casa Battlo'dan ayrılıp diğer tasarladığı bir bina olan Casa Mila ya da diğer ismiyle La Pedrera'ya yöneldim. Binanın önünde uzun bir kuyruk olduğunu görünce vakit kaybetmeden yolumu değiştirip Gaudi'nin başyapıtı, dünyanın en çok ziyaret edilen inşaatlarından biri olan "La Sagrada Familia - Kutsal Aile" 'ye yaklaşık 20 dakikalık bir yürüyüş sonrası vardım. Aslında burası bir Katolik kilisesi. 1866 yılında kurulan vakıf ve 1882'de ilk temelin atılmasını müteakip 1883 yılında Antoni Gaudi kilisenin mimarı olarak atanır. 1889 yılında ölülerin gömülmesi için hazırlanan mahzen tamamlanır. 1890 yılında tüm yapının taslak çizimi sonuçlandırılır ve 1892 yılında "Nativity Facade - Hz. İsa'nın doğumu isimli cephe" işi başlar. 1909 yılında papaz okulunun inşası biter ve 30 Kasım 1925 yılında 100 metre yüksekliğindeki ilk çan kulesi göğe yükselir.

Hayatının 40 yılını bu proyeje adayan Gaudi maalesef 1926 yılında vefat eder. Gaudi'nin ölümünden sonra iş, Domenech Sugranyes tarafından devralınır, ta ki 1935'te İç Savaş çıkana değin. İç Savaş sırasında yine maalesef kilise büyük zarar görür, Gaudi'nin atölyesi yok edilir. 1940 yılında yeniden başlayan inşaat günümüzde devam etmektedir. İşin ilginç yanı yapımı önerilen 3 adet cepheden sadece "Nativity Facade - Hz. İsa'nın doğumu isimli cephe" Gaudi gözetiminde tamamlanabilmiştir. Kiliseyi gezmeye başlarken 2 adet bilet alabiliyorsunuz. Bunlardan biri giriş amaçlı, diğeri ise kulelerden birine çıkıp etrafı izlemek için. Kulelere çıkma kısmını tavsiye etmiyorum çünkü asansörde çok uzun bir kuyruk beklemek zorundasınız hem de hatırlarsanız La Rambla'nın sonundaki "Monument a Colom" anıtından benzer manzarayı görmeniz mümkün. İçeri girerken unutmamanız gereken diğer nokta ise muhakkak bir işitsel rehber (audio guide) almanız. Tüm bu ayrıntıları hallettikten sonra kilisenin giriş kapısının bulunduğu "Passion Facade - Hz. İsa'nın Çilesi isimli cephe" 'ye doğru ilerledim. Bu devasa girişte Hz.İsa'nın çarmıha gerilmesi, işkence görmesi konuları anlatılmış. Bu sahneler çoğu kilisede görebileceğiniz sahneler olmakla beraber farklı olan nokta Hz.İsa'nın tasviri çünkü Hz. İsa bu heykellerde başka yerlerde pek de rastlayamayacağınız ayrıntılarla betimlenmiş. Mesela iyice sıskalaştırılmış, bir sütüna bağlanmış ya da yüzü olmadan resmedilmiş!




Kilisenin içinde hala inşaat ve onarım çalışmaları devam ettiği için sadece belirli alanları ziyaret edebiliyorsunuz. Aydınlatma, devasa vitray ve camekanlardan içeriye giren ışık demetleriyle sağlanmakta. Gaudi'nin asıl dehası ise kiliseyi ayakta tutan sütun sistemiyle gözler önüne seriliyor. Gaudi hayatı boyunca doğadan çok etkilenmiş ve bunu, işine sonuna kadar yansıtmış. Tabii ki sayısal denklemler yardımıyla. İlgilenenler için, hiperboloid yapıyı, mimari anlamda ilk uygulayan kişilerden biri olduğunu söyleyebilirim Gaudi'nin.



Hiç yorum yok: