Ekonomik Buhrandan Çıkış ve Sanayi Devrimi - 2


Chicago Bulls maçı sonrası o kalabalık sokaklara dağıldı. Ne bir trafik sıkışıklığı var, ne de bir bağırış, çağırış. Hemen United Center'ın önünden geçen 20 numaraya ya da biraz ilerideki metroyla şehir merkezine geri dönmek mümkün. Gün içinde de oldukça yorulduğum için gece, eve döner dönmez son buldu.

Ertesi gün kendimi sokaklara attım. Hedef hem sokaklarda yürümek hem de W North Avenue'daki Gülin'in ablası Aylin'in anlata anlata bitiremediği Hacienda (İspanyolca'da büyük çiftlik anlamında kullanılıyor) ya da diğer ismiyle Uncle Julio's olan Meksika Lokantası'na gıtmek. Şehir merkezinden birkaç blok uzaklaştıkça havası değişiyor ortamın. Şikago'ya sonradan yerleşen nüfusun oturduğu kesimler burası. Binalar nispeten daha alçak (eh diğer tarafta gökdelenler olunca haliyle) ve bakımsız.








Nehrin üzerinden geçen ve iki yakayı birbirine bağlayan köprüler ise yıllara meydan okuyan cinsten. (İki yaka deyince İstanbul'daki gibi iki ayrı kıta gelmesin aklınıza, sadece şehrin içinden geçen nehrin ve kollarının böldüğü kara parçalarından bahsediyorum)









Hiç yorum yok: